Tıp Fakülteleri Sağlık Bakanlığı’na Bağlanacak

Tıp fakülteleri Sağlık Bakanlığı’na bağlanacak

Hükümet tarafından geçtiğimiz haftalarda meclise sunulan yeni kanun tasarısı kabul edildiği takdirde bütün tıp fakülteleri fiilen Sağlık Bakanlığı’na bağlanacak.

Hükümet tarafından Meclis’e sunulan yeni kanun tasarısı, bütün tıp fakültelerini kurulması planlanan ‘Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’ (TÜSEB) çatısı altında toplamayı öngörüyor. ‘Sağlık YÖK’ü gibi hareket edecek olan TÜSEB’in başkanı ise Sağlık Bakanı olacak. Bütün tıp fakülteleri üzerinde tasarruf yapma yetkisine sahip olacak olan TÜSEB, tıp fakültelerinin kadrolarında da oynama yapabilecek.

Radikal’in haberine göre; Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı yasalaştığı takdirde TÜSEB kurulacak. Daha sonra da tıp fakülteleri TÜSEB’e bağlanacak. İşte sağlıkta tıpkı YÖK gibi hareket edecek olan ve olağan üstü yetkilere sahip olan TÜSEB’in en çok öne çıkan beş özelliği…

1. Tasarıyla Sağlık Bakanlığı’na bağlı merkezi İstanbul’da olan bir Türkiye Sağlık Bilimleri Enstitüsü kuruluyor. Türkiye Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nün mütevelli heyeti, Sağlık Bakanı, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı, Rektör, Bakanın seçeceği bir üye ile YÖK tarafından seçilen bir profesör olmak üzere toplam 5 üyeden oluşacak. Tasarıya göre mütevelli heyetinin başkanı ise Sağlık Bakanı olacak. TÜSEB’in 2014 yılı harcamaları Maliye Bakanlığı tarafından yeni bir düzenleme yapılana kadar Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanacak.

2. Temel bilimler hariç Tıp Fakültelerindeki diğer bilimlere tahsis edilecek olan öğretim üyesi atamaları TÜSEB’ de görevli mütevelli heyeti tarafından yapılacak. Türkiye’deki tüm tıp fakülteleri üzerinde tasarruf yetkisine sahip olacak olan bu enstitü bir anlamda ‘Sağlık YÖK’ü gibi hareket edecek. Enstitü istediği doçent ya da profesörü istediği tıp fakültesine gönderip, tıp fakülteleri arasındaki kadrolarda oynama yapabilecek. Bu durum Hacettepe gibi tıp fakültelerinin kadrolarının dağıtılabilmesini de mümkün hale getiriyor.

3. Tasarıya göre kanser ve kronik hastalıklarda araştırma yapmak, bu tarz hastalıkların yayılmasını engellemek ve yerli ilaç üretmek için TÜSEB’in bünyesinde şu enstitüler kurulacak:

a-Türkiye Kanser Enstitüsü
b-Türkiye Biyoteknoloji Enstitüsü
c-Türkiye Anne-Çocuk ve Ergen Sağlığı Enstitüsü
d-Türkiye Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsü
e-Türkiye Kronik Hastalıklar Enstitüsü
f-Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü
Ayrıca gerek görüldüğü takdirde bakanlar kurulu kararıyla yeni sağlık enstitüleri de kurulabilecek. Toplam altı enstitüde görev alması için 400 akademisyene yeni kadrolar açılacak.

4. Tasarıya göre eğitim ve araştırma hastanelerinde çalışan hekimlerin akademik unvan ve özlük haklarını kolaylaştırmak amacıyla İstanbul’da Sağlık Bilimleri Üniversitesi kurulacak. Yeni üniversitenin kurulması için Marmara Üniversitesi’ne bağlı Haydarpaşa Kampüsü bu üniversiteye tahsis edilecek. Ayrıca Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde görev yapması için 300’ü profesör ve bin 100’ü doçent olmak üzere bin 875 yeni akademik personel kadrosu açılacak. Yeni üniversitenin idari bölümü için ise 255 idari personel kadrosu açılacak.

5. Tasarıda yer alan madde 39’a göre Aile Hekimliği kanununda da bir değişiklik yapılabilir. Buna göre gerekli görüldüğünde aile hekimleri, çalışma saatleri dışında nöbet tutacak. İlgili maddeye eklenen fıkra şöyle: “Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenen aile sağlığı merkezlerinde çalışma saatleri dışında acil başvuran hastalara hizmet vermek üzere, aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları ile gerektiğinde Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşları personeline nöbet görevi verilebilir.” Tasarıya göre aile hekimleri nöbet tutmaya başladığı takdirde aile hekimleri için yeni ebe ve hemşire tahsisi yapılacak. Kaynak: Farmaskop

İLGİLİ YAZILAR

10,259BeğenenlerBeğen
11,061TakipçilerTakip Et
8,931TakipçilerTakip Et

TUS’da Başarının Yol Haritası

Hayatta attığın her adım sana özel olmalı Sen gülmelisin hayatına Sen tutmalısın yüreğinde geleceğini Hüzün de neymiş , ne işe yarar ki? Ben yapamam diyerek, ne kadar adım...